• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! Forumrulet Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Forumrulet sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

İklim kırbacı geliyor! Türkiye için endişelendiren tahmin

Axxe

New member
Katılım
23 Tem 2023
Mesajlar
98,965
Tepkime puanı
0
Puanları
0
2025 yazı için korkutan tahmin

Mart ayında rekor sıcaklıkların kaydedildiği, nisanda aniden bastıran soğuk hava dalgasıyla ocakta görmediği kışı yaşayan Türkiye için 2025 yazının son yılların en sıcak ve en kurak dönemlerinden biri olabileceği öngörülüyor.

Türkiye bu yaz en sıcak ve en kurak dönemlerden birini yaşayabilir. Bu öngörü İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tağıl'a ait.

Tağıl, iklim değişikliğinin etkilerinin Türkiye'de her geçen gün daha belirgin hale geldiğini, bu nedenle yaz mevsiminin kuraklık ve aşırı sıcaklarla geçeceğinin artık güçlü bir olasılık olarak karşılarına çıktığını söyledi.

Avrupa Birliği'ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi'ne göre, küresel ortalama hava sıcaklığı ocak ayında 13,23 derece olarak ölçüldü. Bu veri, 1991-2020 dönemi ortalamasının 0,79 derece üzerinde en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre ise Türkiye genelinde 1991-2020 arasında 2,9 olarak ölçülen ocak ayı ortalama sıcaklığı, bu yılın ocak ayında 5,5 derece ile mevsim normallerinin 2,6 derece üzerine çıktı.

Türkiye en sıcak ocak aylarından birini geride bıraktı

SON 55 YILIN EN SICAK OCAK AYI YAŞANDI Ocak 2025, son 55 yılın en sıcak üçüncü ocak ayı oldu.

Türkiye'de 15-16 Mart tarihlerindeki sıcak hava dalgasında ülke genelinde yaz mevsimini andıran günler yaşandı.

Mart ayı boyunca Türkiye genelinde 13 il ve 17 ilçede sıcaklık rekorları kırıldı. İzmir'de ise 15 Mart'ta 31,1 dereceye ulaşan sıcaklık, 1938'den bu yana mart ayında kaydedilen en yüksek sıcaklık oldu.

NİSANDA BİR ANDA KIŞA DÖNÜŞ OLDU

Türkiye normalde sıcak geçen nisan ayında ise adeta kışı yaşadı. Birçok kentte kar yağışı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle eğitime ara verildi. Nisan ayında hava sıcaklığının sıfır derecenin altına düştüğü ve kar yağışının yaşandığı birçok ilde zirai dondan pek çok tarım ürünü etkilendi.

Olağanüstü yüksek hava sıcaklıklarıyla geçen 2024 yılının ardından bu yaz mevsiminin daha sıcak olacağı öngörülüyor.

Nisan ayında aniden düşen sıcaklıklar zirai dona neden oldu

2025 YAZI ZORLU GEÇEBİLİR

Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim değişikliğinin Türkiye'deki etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiğini belirterek, 2025 yazının kuraklık ve aşırı sıcaklıklarla geçmesinin güçlü bir olasılık haline geldiğini söyledi.

İKLİM KIRBACI GELİYOR

Türkiye'nin Akdeniz Havzası'nda yer alması nedeniyle küresel ısınmanın etkilerini ortalamanın çok daha üzerinde yaşadığına işaret eden Tağıl, "Ani sert hava değişimlerini 'iklim kırbacı' olarak tanımlıyoruz. Bir yanda yakıcı kuraklık, hemen ardından yıkıcı seller. Küresel ısınma iklimde sert geçişleri daha da keskinleştiriyor. Her ani değişim doğayı sarsıyor, insan yaşamını hazırlıksız yakalıyor." diye konuştu.

Meteorolojik verilere göre, 2024'ün son aylarında başlayan yağış eksikliğinin 2025'in ilk çeyreğinde de etkisini sürdürdüğünü hatırlatan Tağıl, Türkiye'de bir yıldan uzun bir süredir sürekli olarak düşük yağış görüldüğüne dikkat çekti.

"BU YAZ ÇOK DAHA AĞIR GEÇECEK"

Kuru ve sıcak geçen kışın ilkbaharla birleşerek ciddi kuraklığa neden olduğunu dile getiren Tağıl, şunları kaydetti: "Yaz aylarında sıcaklıkların daha da artmasını bekliyoruz. İç Anadolu, Güneydoğu ve Ege Bölgelerinde şiddetli, kalıcı ve kritik kuraklık koşulları sürerken, Türkiye'nin orta ve güneydoğusunda kuraklık alarm seviyesinde ancak tehlikenin boyutu yalnızca bu yıla özgü değil.

2023'ten beri süregelen ve üst üste gelen kurak yıllar, toprağın ve su kaynaklarının kendini yenileme kapasitesini zayıflattı. Bu birikimli etki, 2025 yazında çok daha ağır hissedilecek. Kuraklık, artık geçmişteki bir kriz değil, bugünle ve gelecekle doğrudan bağlantılı bir gerçek haline gelmiş durumda."

Tağıl kuraklık nedeniyle yaz aylarında bazı bölgelerde su temininde sorun yaşanabileceğini söyledi

ORTA VE UZUN VADELİ TAHMİNLER NE SÖYLÜYOR?

Prof. Dr. Şermin Tağıl, şiddetlenen kuraklığın tarımsal üretimde büyük verim kayıplarına yol açabileceğini, yaz aylarında bazı bölgelerde içme suyu temininde ciddi sorunların yaşanabileceğini söyledi. Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezinin orta ve uzun vadeli hava tahminlerine göre yazın sıcaklık rekorlarının kırılabileceğini vurgulayan Tağıl, şu değerlendirmelerde bulundu: "İklim tahmin modelleri, 2025 yazının Türkiye için son yılların en sıcak ve en kurak dönemlerinden biri olabileceğini öngörüyor. Özellikle nisan-haziran aylarında yüksek atmosferik basınç sistemlerinin etkisiyle sıcak ve yağışsız bir dönemin yaşanması önemli bir olasılık olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye'nin yaz aylarında sıcak hava taşıyan yüksek basınç sisteminin etkisi altına girmesi bekleniyor. Bu yüksek basınç, yazın ikinci yarısında daha kalıcı hale gelecek ve güneyden gelen sıcak hava taşınımını artırarak yağış miktarını önemli ölçüde azaltacak.

Kuraklık koşulları, Karadeniz Bölgesi dahil olmak üzere ülke genelinde daha da ağırlaşacak. Modeller, deniz yüzeyi sıcaklıklarının geçtiğimiz yıla göre 1,5 ila 1,8 derece artacağını da gösteriyor.

Bu artış, atmosferdeki nemin azalmasına ve yağışların daha da düşmesine yol açacak." Temiz suya erişimi güvence altına alacak sistemlerin kurulmasının, tarımda su verimliliğini artıracak teknolojilerin yaygınlaştırılmasının ve iklim risklerine uygun kent politikalarının hayata geçirilmesinin ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tağıl, bu anlamda herkesin sorumluluk alması gerektiğini sözlerine ekledi.
 
Üst Alt