Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 19 Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde (ÖÇKB) biyolojik çeşitliliğin, kültürel ve doğal mirasın korunması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bakanlığa bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında ÖÇKB’lerin güvence altında olduğunu belirten Bakan Mehmet Özhaseki, “Göz bebeğimiz Özel Çevre Koruma bölgelerinin sayılarını artıracağız ve bu bölgeleri geleceğe güvenle taşıyacağız.” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tarihi, kültürel ve biyolojik özellikleriyle Türkiye’nin göz bebeği olan 19 Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde (ÖÇKB) çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bakan Mehmet Özhaseki, denizlerden ormanlara, yaylalardan göllere kadar çeşitli doğal ekosistem ve oluşumları barındıran ÖÇKB’lerin korunması için fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametrelerin izlenmesine devam edildiğini söyledi. Bakan Özhaseki, “Doğal kaynakların kirlenmesini ve tahribini önlemeye ve kirlilik etkenlerini kontrol etmeye yönelik önlemlerin alınması için sürdürdüğümüz çalışmalar yeni dönemde de devam edecek.” ifadelerini kullandı. YENİ BELİRLENECEK ÖÇK ALANLARI İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR Ülke genelinde yeni özel çevre koruma bölgelerinin tespit edilmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü hatırlatan Bakan Özhaseki, “ÖÇKB’lerin altyapı, katı atık ve arıtma hizmetleri önemli ölçüde tamamlandı. Türkiye genelindeki bu bölgelerde toplam 258 deniz, göl, akarsu ve atık su arıtma tesisi noktalarından her ay numuneler alarak yetkili laboratuvarlara analizleri yaptırıyoruz.” dedi.
Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalarla koruma alanlarının sayısını artıracaklarını ve geleceğe güvenle taşıyacaklarını vurgulayan Bakan Özhaseki, “Evlatlarımızın emaneti, eşsiz güzellikleriyle cennet vatanımızın göz bebeği olan 19 Özel Çevre Koruma Bölgemizde; biyoçeşitliliği koruyor, doğal yaşamın devamlılığına katkı sağlıyor, endemik bitki türlerine ev sahipliği yapıyoruz. Göz bebeğimiz Özel Çevre Koruma bölgelerinin sayılarını artıracağız ve bu bölgeleri geleceğe güvenle taşıyacağız.” dedi.İŞTE 19 ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ:Belek Özel Çevre Koruma BölgesiÇam ormanlarıyla çevrili Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi, kıyı kumulların biçimlendirdiği 29 kilometre uzunluğunda kıyısal alana sahip. Bölge, biyoçeşitlilik zenginliği açısından da dikkat çekiyor. Endemik balık türü Aphanius anatoliae, endemik Serik armudu (Pyrus serikensis), caretta caretta ve Chelonia mydas deniz kaplumbağası türleri bölgenin zenginlikleri arasında yer alıyor.
Çam ormanlarıyla çevrili Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi, kıyı kumulların biçimlendirdiği 29 kilometre uzunluğunda kıyısal alana sahip. Bölge, biyoçeşitlilik zenginliği açısından da dikkat çekiyor. Endemik balık türü Aphanius anatoliae, endemik Serik armudu (Pyrus serikensis), caretta caretta ve Chelonia mydas deniz kaplumbağası türleri bölgenin zenginlikleri arasında yer alıyor.
İzmir’in Foça ilçesinde bulunan Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde, nesli tehlike altında olan Monachus monachus’un (Akdeniz keşiş foku) yanı sıra kurt, tilki, çakal, sansar, keklik, güvercin ve bıldırcın gibi canlıların yaşam alanları bulunuyor.
Bitki örtüsü bakımından oldukça zengin olan Datça Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi, zeytin ağaçları, kızılçam toplulukları, endemik Datça hurması (Phoenis theophrast), badem, yerel kekik, zakkum, defne ve keçiboynuzu bulunuyor. Bu bölgede deniz canlılarına yönelik 807 tür, floraya ait toplam bin 47 takson, 167 karasal omurgasız, 110 balık, 27 sürüngen, 123 kuş ve memeli türü tespit edildi.
Koruma altına alınan caretta caretta ve Chelonia mydas türlerinin üreme alanlarından bir tanesi de Fethiye Kumsalı. Dere içlerinde, deltalarda ve taban suyunun yüksek olduğu yerlerde yetişen, kozmetik ve ilaç sanayide kullanılan liquidambar orientalis (Günlük ağacı) ormanları endemik türler arasında yer alıyor. Göcek kara semenderi (Lyciasalamandra fazilae) bölgede yaşayan endemik hayvan türü olarak da dikkat çekiyor.
Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi, zengin flora ve faunası ile ekolojik yönden öneme sahip bir bölge olarak dikkat çekiyor. Bölge, ada martısı (Larus audoinii), Akdeniz foku (Monachus monachus), tepeli karabatak (Phalacrocorax aristotelis) türlerinin yaşam alanı olarak biliniyor.
Göksu Deltası, birçok göçmen kuş açısından önemli bir sulak alan olarak dikkat çekerken; caretta caretta ve Chelonia mydas’ın yumurtalarını bıraktığı, Akdeniz’deki en önemli ana yuvalama bölgelerinden birisini oluşturuyor. Bölge ayrıca yumuşak kabuklu Nil Kaplumbağasının (Trionyx triunguis) da yuvalama alanlarından birisi. Bölgede 507 bitki taksonu bulunurken; bunlardan 10 tanesi endemik olarak tespit edildi.
Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde bulunan Mogan-Eymir Gölleri ve sulak alanları, kuşlar tarafından barınma, üreme, konaklama amaçlı kullanılan ve Türkiye’de Ramsar’a aday gösterilen önemli kuş alanlarından birisi. Bölgede, 83 farklı kuş türü tespit edilirken, 25 tane memeli, 12 tane sürüngen, 13 tane balık ve 493 tane bitki türü bölgede yaşıyor. Bu bitki türlerinden 47’si endemik bitki olarak dikkat çekiyor.
Aksaray’ın Güzelyurt ilçesi sınırları içinde bulunan ve Kapadokya’nın en özel yerlerinden biri olan Ihlara Özel Çevre Koruma Bölgesi, biyolojik çeşitlilik yönünden oldukça zengin bir bölge olarak dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalarda, 54 familya ve 218 cinsten oluşan 364 takson tespit edildi. Ayrıca, 43 endemik bitki türü bulunuyor.
Akdeniz’in göz bebeği Kaş ilçesindeki bölge içerisinde, 51 familyaya ait 187 cins ve bu cinslere ait 272 tür ve tür altı taksondan bitki türleri bulunuyor. Bu türlerden 26’sının endemik olduğu tespit edilirken, 20 memeli türü, 96 kuş türü, 16 sürüngen ve 4 tane iki yaşamlı türü bulunuyor. Bitki türlerinden Daucus conchitae W. Greuter (Yabani Havuç-Endemik) ve Onopordum rhodense, Türkiye için yeni kayıt olarak ilk kez tespit edildi.
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde yer alan İztuzu kumsal alanı Akdeniz'deki deniz kaplumbağalarının (Caretta caretta ve Chelonia mydas) ve Nil kaplumbağasının (Trionyx triunguis) en önemli üreme alanlarından birisi. Ayrıca bölge, su samuru türünün (Lutra lutra) üreme ve yaşama alanı. Bölgede 126 kuş türü, 282 denizel fauna ve flora türü tespit edildi.
Denizli’nin sembolü, bölgedeki önemli doğal kaynaklardan olan ve Pamukkale Travertenlerini oluşturan termal su kaynakları, geniş bir bölgeyi etkiliyor. Alanda sıcaklıkları 35 ile 100 derece arasında değişen 17 sıcak su kaynağı bulunuyor.
Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi, Muğla ve Antalya illeri Fethiye ve Kaş ilçeleri ve bunlara bağlı 5 belde 4 köyden oluşuyor. Likya Uygarlığı dönemine ait Patara antik kenti, Türkiye’nin en değerli eserlerinden biri olarak biliniyor. Ayrıca bölge deniz kaplumbağalarının önemli bir yuvalama alanı.
Türkiye’deki en büyük ikinci gölü olan, Konya, Aksaray ve Ankara sınırları içerisinde yer alan Tuz Gölü, biyolojik çeşitliliğin korunması açısından büyük önem taşıyan ve uluslararası kriterlere göre A sınıfı sulak alan olarak dikkat çekiyor. Kuş varlığı yönünden Türkiye’nin en zengin göllerinden birisi olan Tuz Gölü, bölgede 85 kuş türü, 4 tanesi endemik 129 böcek türü,15 memeli türü ve 38 endemik bitki türüne ev sahipliği yapıyor.
Heyelan set gölü olma özelliğini taşıyan ve her yıl binlerce turisti ağırlayan Uzungöl, dağlarda ayı, kurt, yaban keçisi, tilki, Kafkas dağ horozu gibi çeşitli hayvan türlerini barındırıyor. Bölgede 311 cinse ait 658 bitki taksonu, 90 memeli türü, 8 amfibi türü, 7 sürüngen türü ve 250 kuş türü bulunuyor. Bitki türlerinden 41 tanesi endemik.
Edirne’nin Keşan ve Enez ilçeleri ile Çanakkale’nin Gelibolu ve Eceabat ilçeleri çevrelediği Saros Körfezi, içinde barındırdığı zengin balık çeşitleri nedeniyle deniz biyologları ve dalış meraklıları arasında büyük ve doğal bir akvaryum olarak nitelendiriliyor. Kaptan Cousteau 1970'li yıllarda gemisi "Calipso" ile Türkiye'yi ziyareti sırasında bu körfezde dalış yapmış "Kızıl Denizin Kuzey versiyonu olarak" nitelendiriliyor.
Bu bölge Türkiye’nin deniz alanında ilan edilen ilk koruma alanı olma özelliğini taşıyor. Derin deniz biyolojik çeşitliliği, ender bulunan banklar, denizaltı dağları gibi özel ekosistemler, nesli azalan türler ve nadir ekosistemler açısından önemli.
Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan doğallık, görsellik ve biyolojik çeşitlilik özellikleriyle eşsiz ve etkileyici görünüme sahip Salda Gölü, sulak alan olması nedeniyle biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu bir alan. Bölgede 61 familyaya ait 301 sucul ve karasal bitki türü bulunuyor.
İzmir’in Karaburun Yarımadası ile Ildır Körfezi denizel alanı ve çevresindeki adaları kapsayan alanda 15 endemik, 4 nadir bitki türü bulunuyor. Ayrıca 76 tür tıbbi, 38 tür arıcılık, 30 tür gıda, 39 tür ticari, 34 tür peyzaj ve 19 tür yem değerine sahip ve ekonomik değeri olan bitki türü tespit edildi.
Marmara Denizi, Adalar ve Türk Boğazlar Sistemi, doğal yapısı, zengin flora-faunası ile Karadeniz ve Akdeniz’in biyolojik çeşitliliği için büyük önem taşıyan, biyolojik koridor olma özelliği ile de korunması gereken nadir alanlardan biri olarak dikkat çekiyor. Sahip olduğu doğal değerlerin akılcı kullanımı, bu alanlardaki doğal yaşamın devamlılığının sağlanması ve ekosistem istikrarının devam ettirilebilmesi için Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edildi. İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Tekirdağ ile Prens Adaları, Kapıdağ Yarımadası, Marmara Adası’nı kapsayan 1 milyon 223 bin hektarlık alandan oluşuyor.