Osmaniye’de doğum gününde elektrikli bisikletiyle trafik ışıklarında bekleyen hemşire Tuğçe Nur Akıncı, otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Tuğçe hemşireye çarpan otomobilin sürücüsü H.K, çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sürücünün tutuklanmasını isteyen ailesi ve yakınları, karara tepki gösterdi.
Osmaniye’de yaşayan hemşire Tuğçe Nur Akıncı, elektrikli bisikletiyle trafik ışıklarında beklediği sırada otomobil çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
Kaza, 29 Nisan günü Güney Çevre Yolunda meydana geldi. Özel bir sağlık kabininde hemşire olarak görev yapan Tuğçe Nur Akıncı, doğum gününde, elektrikli bisikletiyle trafik ışıklarında beklediği sırada, aynı yönde arkasından gelen otomobil çarptı.
Çarpmanın etkisiyle metrelerce sürüklenen Akıncı, sağlık ekiplerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Kaza sonrası gözaltına alınan otomobil sürücüsü H.K., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemede, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Karara, genç hemşirenin ailesi ve yakınları tepki gösterdi. Evde duramadığını, kızının geleceğini düşünerek sürekli kapıya baktığını söyleyen Sinan Akıncı, “Benim kızım metrelerce yerde sürüklenmiş, benim içim yanıyor, ciğerim yanıyor. Ben kafamı bile içeri koyamıyorum. Dışarı çıkıyorum ‘Acaba kızım geri gelir mi’ diye kapıya bakıyorum. Mezarlığa gidiyorum. Gece gidiyorum diye çocuklar beni içeriye kilitliyor. 13-14 gündür içim yanıyor, bu adam serbest bırakıldı, ben bu adamın tutuklanmasını rica ediyorum.” dedi.
Kızlarının ölümüne sebep olan sürücünün serbest bırakılmasını kabul etmediklerini ifade eden Tevhide Akıncı ise “Çocuğum sabah kalktı, işe gitti, ölüm haberi geldi. Ben bu adamın tutuklamasını istiyorum. Ben davamdan vazgeçmiyorum. Ben çocuğumu toprağa vermişim, kendi geziyor. Bana da yazık. Ben bu adamın tutuklanmasını istiyorum. Ağlıyorum, sızlıyorum, çarem yok.” diye konuştu.
Acılı ailenin avukatı Taner Kanarığ, kazada olası kasıtla öldürme suçunun işlendiğini söyledi. Avukat Kanarığ, “Somut olayda yaklaşık 110 kilometreye yakın bir hızdan bahsediyoruz, ışık ihlalinden bahsediyoruz. Tüm bunlar mevcutken bu insanın adli kontrol şartıyla serbest kalması ailenin vicdanını nasıl yaralıyorsa, toplumun vicdanını da aynı şekilde yaralamaktadır.” dedi.