Muğla’nın Milas ilçesinde çalıştığı iş yerinde öldürülüp, cesedi bahçedeki havuza atılan Zehra Bayır cinayetinde, İlimder İlter’e verilen indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçesi açıklandı. Kararda, İlter’in tanık ifadelerine de yansıdığı üzere Bayır’ın cesedi bulunduğu sırada ve öncesinde normalin dışında tavırlar sergilediği, yaptıkları görüşme ve yazışmaları telefonundan sildiği, çelişkili savunmalarda bulunduğuna dikkat çekildi.
Muğla’da öldürülen Zehra Bayır’ın katil zanlısı İlimder İlter’e verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçesi açıklandı.
Konya’dan Milas’a gelen Zehra Bayır, madde bağımlısı olduğu ileri sürülen kardeşinin tedavi masrafları için Selimiye Mahallesi’ndeki eğlence mekanında şarkı söylemeye başladı. İddiaya göre; işletme sahipleri, Zehra Bayır’a toplu para vereceklerini belirtip, hiç ödeme yapmadı. Kardeşinin tedavisi için Konya’ya gideceğini ve 50 bin liralık alacağı olduğunu söyleyen Zehra Bayır ile işletme sahipleri arasında 24 Temmuz 2022 akşamı tartışma çıktı. Başına sert cisimle vurulan ve mekanın havuzuna atılan Zehra Bayır, yaşamını yitirdi. Cinayetin ardından işletmenin ortakları İlimder İlter ve Ömer İlter, iş yeri çalışanları Ünal Karakülah, Hatice K, Taner K. ve Milas Adliyesinde görevli katip Ahmet G, gözaltına alındı. Şüphelilerden İlter kardeşler ile Karakülah tutuklandı, diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Şüpheliler hakkında 65 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamede, Zehra’nın sağ kulağında dayak izi, sol göz dış kısımda açılma, omuzda kesici olan yaralanma izleri, sol kol dirsek çevresinde çok sayıda darp izi, sol el orta parmakta kesi olduğu belirtildi. Zehra’ya ait olan cep telefonunun yapılan incelemesinde ise genç kızın en son İlimder İlter, Ünal Karakülah ve Ömer İlter ile yazışmalarının bulunduğu belirtildi. Zehra Bayır’ın, İlimder İlter’e saat 03.34-03.36’da “Sen odana onu aldın, ben gördüm, Allah senin belanı versin.” şeklinde mesajlar gönderdiği, İlter’in de “Senin gibi kimseyi yukarı çıkarmam, Allah senin belanı versin.” diyerek cevap verdiği iddianameye girdi. İlimder İlter’in saat 03.43’te Zehra Bayır’ın odasına gittiği, burada tartışmanın devam ettiği, bu sırada mekanda bulundukları sabit olan Ömer İlter ve Ünal Karakülah’ın da olay yerine geldikleri, tartışma ve arbedeye dahil oldukları belirtildi. Ayrıca Zehra Bayır’ın 3 kişi tarafından şiddetli şekilde darbedilerek öldürüldüğü anlatıldı. CESEDİ BİR MÜDDET BEKLETİP, SÜS HAVUZUNA BIRAKTILAR İddianameye giren Muğla Adli Tıp Kurumu’nun otopsi raporunda; Zehra’nın ölümünün genel beden travmasına bağlı kafatası, sternum ve çok sayıda kot kırıkları ile beyin, beyincik, beyin sapı ve omurilik kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiği ortaya koyuldu. Sanıklar tarafından cesedinin bir müddet dışarıda bekletildikten sonra da süs havuzuna bırakıldığı anlatıldı. 7’NCİ DURUŞMADA KARAR ÇIKTI 16 Mayıs’ta Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 7’nci duruşmada karar çıktı. 2,5 saat süren duruşmanın ardından İlimder İlter, kadına karşı kasten öldürme suçundan indirim uygulanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı ve tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanıklara verilen cezaların gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli kararda, İlimder İlter’in cep telefonunda yapılan incelemede, öldürülen Zehra Bayır’ın sudan çıkartılmadan önce çekilmiş fotoğraflarının ve video kaydının ele geçirildiği belirtilip, bu husus kendisine sorulduğunda, görüntüleri ceset bulunduktan sonra çektiğini belirttiğine yer verildi. Cesedin ilk bulunduğu sırada sanıklar Hatice, Ünal, Taner ve tanık Ela’nın da olay yerinde olduğu ancak İlimder’den ele geçen video kaydında herhangi bir panik, ağlama, bağırış veya konuşma sesi olmadığı, sadece rüzgar sesinin bulunduğu ayrıca kayıtta başka kimsenin görünmediğine dikkat çekilip, bu durum karşısında sanık İlimder İlter’in cesedin görüntülerini daha önceden çekmiş olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
İlter’in tanık ifadelerine da yansıdığı üzere Bayır’ın cesedi bulunmadan önce ve bulunduğu sırada normalin dışında tavırlar sergilediği, hal ve hareketlerinde bir tuhaflık olduğu, maktulle yapmış olduğu görüşme ve yazışmaları telefonundan sildiği, aşamalarda çelişkili savunmalarda bulunduğu, olaydan sonra maktulün odasını delilleri ortadan kaldırmak amacıyla temizlediğine de dikkat çekildi. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde, sanık İlimder İlter’in aralarında anlaşmazlık ve kıskançlık bulunan Bayır’ı olay günü ele geçmeyen bir cisimle darbetmek suretiyle öldürdüğü, akabinde cesedini süs havuzuna bıraktığı kabul edilmekle üzerine atılı kadına karşı kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verildiği gerekçeli kararda belirtildi. “ŞÜPHEDEN UZAK DELİL ELDE EDİLMEDİ” Tutuklu yargılanan ancak son duruşmada beraat eden Ömer İlter ve Ünal Karakülah için ise gerekçeli kararda Bayır’ı öldürdüklerine veya sanık İlimder İlter’in eylemine iştirak ettiklerine dair cezalandırılmalarına yeterli her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediği vurgulandı. Bu kapsamda şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği ifade edildi.