
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Antalya Diplomasi Forumu'nda NTV'ye yaptığı özel açıklamdada, "PKK'nın kendini feshetmesi için doğru zaman" dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Antalya Diplomasi Forumu'nda NTV'ye özel açıklamalarda bulundu.
Deniz Kilislioğlu'nun sorularını yanıtlayan Iraklı bakan,, İmralı'nın çağrısından, DAEŞ ile mücadeleye ve bölgesel enerji projelerine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. "PKK'nın kendini feshetmesi için doğru zaman" diyen Iraklı bakan, Türkiye'ye destek olmaya hazır olduklarını vurguladı. İmralı'dan gelen silah bırakma ve PKK'nın feshi çağrısını değerlendiren Hüseyin, "Bence Türkiye'de başlayan bu süreç önemli bir süreç ve Türk toplumu ve Türk siyaseti için ilk sırada. Ama aynı zamanda Irak ve Türkiye arasında sahip olduğumuz iyi ilişkiyi geliştirmek için de önemli bir süreç, ama tüm bölge için, gerçekten de önemli bir süreç, bence geçmişle kıyaslandığında farklı. Şartlar da farklı" dedi. Türkiye,Irak ve Suriye içinde bazı geri dönüşler olabileceği söyleniyor. merkezi hükümet konuda bazı adımlar atmaya hazır mı? PKK üyeleri Irak'a nasıl entegre edilebilir? Bu konuda Türk tarafıyla işbirliği yapmaya hazırız. Türk hükümeti ile Abdullah Öcalan ve PKK grupları arasında kararlaştırılacak her türlü adıma hazırız. Yardım etmeye ve desteklemeye hazırız. Bunun için hangi adımlar atılabilir? Şu an için adım atmayacağız. Bize sorulursa diye soruyoruz. Bunu yapmaya hazırız. Türk tarafına henüz sormadınız mı peki? Hayır, biz hazırız. Dediğim gibi, girişim zaten başladı, bu yüzden Türk tarafından ne tür bir takip yapılacağını görmeye istekliyiz ve Türk tarafının desteğimize ihtiyacı varsa, prensipte hazırız. Irak hükümeti adına bu önemli girişimi ve bu barış sürecini desteklediğimizi resmi olarak duyurduk. Peki PKK kendini feshetmezse ne olacak? Biliyorsunuz Türkiye'nin Irak'ın merkezi hükümetinden PKK'ya karşı savaşmasını bekliyordu. Beklentiniz nedir? Aslında, günümüzde ne Irak'ta ne de Türkiye'de kimse savaşmaktan bahsetmiyoruz. Hiçbir zaman savaşmaktan bahsetmedik. Dolayısıyla, günümüzde Türkiye barıştan bahsediyor. Öyleyse barıştan bahsedelim. Bu konunun bir de Suriye boyutu var. Ama aynı zamanda Irak tarafından Suriye tarafına geçiş var. DAEŞ ile ilgili birçok endişeniz olduğunu biliyoruz ve sınır güvenliği çok önemli. Bu konuda attığınız adımlar neler? İkili düzeyde çeşitli toplantılar yaptık, ayrıca Suriye içindeki DAEŞ faaliyetleriyle ilgili beş ülkeyle toplantılar yaptık. Ürdün'de yaptığımız toplantı aslında beş ülkenin dışişleri bakanlarının başkanlığındaydı. Yani Ürdün, Türkiye, Irak, Lübnan ve Suriye'den bahsediyorum. Ayrıca toplantılara bu ülkelerin istihbarat servisi başkanları ve savunma bakanları da katıldı.
İstihbarat paylaşımı ile DAEŞ nasıl mücadele edileceğinin planlanması için bir merkez kurulması konusunda hemfikiriz, çünkü bunun sadece Suriye toplumu için bir tehdit olmadığını, aynı zamanda Irak toplumu ve Ürdün toplumu için de doğrudan bir tehdit olduğunu biliyoruz. Çünkü Suriye'nin içinden, Irak sınırından ve Ürdün sınırından geçiyorlar. Dolayısıyla bu işbirliği devam edecek ve dediğim gibi öncelikle bilgi alışverişinde bulunmayı, ayrıca DAEŞ ile nasıl mücadele edileceğini planlamayı tartışıyoruz. DAEŞ'e karşı mücadele mekanizmasını ve sürecin içindeki ülkeleri biliyoruz. Ancak röportajlarınızdan birinde El Hol kampı konusunda acil bir çözüm gerektiğini söylediniz. Burada DAEŞ üyelerinin aileleri bulunuyor. DAEŞ ile mücadelede öncelikleriniz nelerdir? El Hol kampının yanı sıra SDG'nin kontrolünde olan hapishanelere gelince... Bunlar, diyelim ki, DAEŞ'e mensup kişilerin, ailelerinin veya liderlerinin ve önemli şahsiyetlerinin merkezleri. Yani yaklaşık SDG'nin kontrolündeki hapishanelerde bulunan 11 bin DAEŞ teröristinden bahsediyoruz. Ama aynı zamanda El Hol kampında bulunan ve yaşayan binlerce ve binlerce kişiden de bahsediyoruz.
Yani El Hol kampını olduğu gibi bırakmak, DAEŞ ideolojisi için bir eğitim merkezini ayakta bırakmak anlamına geliyor. Bu, çocukları, gençleri ve gençleri DAEŞ ideolojisi temelinde eğitmek için bir merkezi kendi haline bırakmak anlamına geliyor. Bu, geleceğin teröristlerini hazırlamakla eşdeğer.. Bu yüzden El Hol kampına çok dikkat ediyoruz. Kampın nüfusunun yarısı Iraklı, ancak diğer yarısı Iraklı değil. Bu yüzden El Hol kampı konusunda, diğer ülkelerle, farklı ülkelerle konuşuyoruz. Orada Araplar var, ama aynı zamanda birçok Avrupa ülkesinden yabancılar da var. Bu yüzden El-Hol kampını çözmek için uluslararası toplumla işbirliği yapmaya çalışıyoruz. Iraklılara gelince, Iraklı ailelerin çoğunu Irak'a geri getirmeye başladık.
