• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! Forumrulet Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Forumrulet sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

Gadir-i Hum Bayramı ne zaman, nasıl kutlanır? Gadir-i Hum Bayramı tarihi

Axxe

New member
Katılım
23 Tem 2023
Mesajlar
74,089
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Gadir-i Hum Bayramı ne zaman, nasıl kutlanır? Gadir-i Hum Bayramı tarihi

Aleviler/Şiiler tarafından kutlanan Gadir-i Hum bayramı, Hatay, Adana ve Mersin’de yaşayan Aleviler için de en önemli dini bayramların başında gelir. İslam Tarihinde ilk kez Bağdat’ta Büveyhiler devrinde kutlanmaya başlayan Gadir-i Hum bayramı, ülkemizde özellikle Akdeniz bölgesinde Hatay, Adana ve Mersin’de yaşayan Arap Aleviler tarafından her yıl Zilhicce ayının 18’inde kutlanmaktadır. Peki, Gadir-i Hum Bayramı ne zaman, nasıl kutlanır?

Gadir-i Hum, Şiî dünyasının 18 Zilhicce’de coşku ile kutladığı bir bayramdır.Hazreti Muhammed'in Veda Haccı dönüşü Hazreti Ali'yi taltif ettiği gün olarak anılan Gadir-i Hum Bayramı, çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

Büveyhîler’den Muizzüddevle Ahmed b. Büveyh 352’de (963) Irak’ta, Fâtımîler’den Muiz-Lidînillâh 362’de (973) Mısır’da bu günü resmî bayram ilân etmişlerdir. 18 Zilhicce Nusayrîler tarafından da son derece önemli bir bayram kabul edilir. GADİR-İ HUM BAYRAMI NE ZAMAN KUTLANIR? Şii inancında yer alan Gadir-i Hum Bayramı, Şii Müslümanlar tarafından Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı’na ilâveten Hicrî takvime göre Zilhicce Ayı’nın On Sekizinci günü üçüncü bir bayram olarak kutlanmaktadır.

Gadir-i Hum Bayramı 2024 yılında 23 Haziran 2024 tarihine denk geliyor.

0EbSb5eO_0mIgAp5Pl5THQ.jpg

GADİR-İ HUM BAYRAMI NASIL KUTLANIR? Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Gadir-i Hum Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu günde sabahın erken saatlerinde türbelere akın eden vatandaşlar buralarda kurban keserek, büyük kazanlarda hazırlanan, içerisinde buğday-et karışımının olduğu "Hirise" adı verilen güne özel yemeği hazırlar vatandaşlara dağıtılır. GADİR-İ HUM BAYRAMI TARİHÇESİ Gadîr-i Hum olayı Ahmed b. Hanbel, Müslim, İbn Mâce ve Hâkim en-Nîsâbûrî gibi Sünnî muhaddislerin naklettikleri hadislerde de geçmektedir. Ahmed b. Hanbel’in naklettiği rivayete göre Hz. Peygamber bir sefer esnasında Gadîr-i Hum denilen yerde konaklamış, öğle namazını kıldırdıktan sonra Hz. Ali’nin elinden tutup, “Ben kimin mevlâsı isem Ali de onun mevlâsıdır. Allahım, ona dost olana sen de dost ol, ona düşman olana sen de düşman ol!” dedikten sonra Hz. Ömer Hz. Ali ile karşılaşmış ve, “Ey Ali! Sen her müminin mevlâsı oldun” diyerek onu tebrik etmiştir (Müsned, IV, 281).

Aynı konuda başka bir rivayet nakleden Ahmed b. Hanbel, hadisin sonunda “Allahım, ona dost olana sen de dost ol, düşmanlık yapana da düşmanlık yap!” şeklinde yer alan kısmın hadise sonradan ilâve edildiğini söyler (a.g.e., I, 152). Müslim’in rivayetinde ise Resûl-i Ekrem’in, Mekke ile Medine arasındaki Hum adı verilen bir mevkide yaptığı konuşmada ölümünün yaklaştığına işaret ettiği, ashabına Allah’ın kitabını ve Ehl-i beytini (sekaleyn) bıraktığını belirttikten sonra Allah’ın kitabına sarılmalarını tavsiye ettiği ve Ehl-i beyti konusunda onlara Allah’ı hatırlattığı nakledilmiştir (Müslim, “Feżâiʾlü’ṣ-ṣaḥâbe”, 36). İbn Mâce (“Muḳaddime”, 11) ve Hâkim en-Nîsâbûrî de (el-Müstedrek, III, 109) benzer rivayetleri kaydetmişlerdir. Daha sonra Ya‘kūbî, İbn Kesîr ve Süyûtî gibi müteahhir dönem âlimleri bu rivayetlere eserlerinde yer vermişlerdir. Şii geleneğinin zengin ve geniş rivayetlerle ayrıntılı bir şekilde anlattığı Gadîr-i Hum olayı İbn Hişâm, İbn Sa‘d, Taberî gibi ilk devir müelliflerince ya hiç zikredilmemiş, yahut da Resûl-i Ekrem’in konuşmasına yer verilmeden sadece orada konakladığından söz edilmiştir. Ayrıca bunların hiçbiri Resûl-i Ekrem’in sözlerini, Şiîler’in anladığı gibi Hz. Ali’nin imâmeti ve hilâfeti için bir delil olarak değerlendirmemiştir. Aslında Şiî geleneğinin bu olay münasebetiyle indirildiğini söylediği âyet (el-Mâide 5/67) müfessirlerin büyük çoğunluğuna göre çok önce nâzil olmuştur.
 
Üst Alt