Eski Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ali Demir'in ''FETÖ üyeliği'' ile ''zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma'' suçlamalarından yargılandığı davada gerginlik yaşandı. Mahkeme başkanı ile tartışan bir avukat hakkında soruşturma yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına karar verildi.
Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in, "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği" ve "zincirleme şekilde görevi kötüye kullanmak" suçlarından 18 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi.
Duruşmaya tutuksuz sanık Demir ile avukatı katıldı. Mahkeme başkanı, önceki celse alınan ara kararla dosyaya istenen veri analiz raporunun gelmediğini belirtti.
''MAĞDUR DURUMDAYIM''
Bunun üzerine söz alan sanık Demir, "Bu konuda mağdur durumdayım. 4 duruşmadır mahkemeniz ısrarla söz konusu evrakları istiyor. 2012 KPSS ve 2010 KPSS'deki gibi Türkiye'de bir infial oluşturulmak istendi. Gerek benim gerek Cumhurbaşkanımızın aldığı tedbirler büyük bir kaosu önledi. Benim aldığım tedbirlerin takdir edilmesi gerekirken 8 yıldır yargılanıyorum. Mağdur durumdayım. ÖSYM'de benim koyduğum kurallar aynı şekilde uygulanıyor. Takdir edilmem gerekirken bu durumdayım.'' dedi. AVUKATIN TALEBİ GERİ ÇEVRİLDİ Daha sonra bir avukat, müvekkilinin suçtan zarar gördüğünü ve duruşmaya katılma talebinde bulunduklarını belirterek söz almak istedi.
Mahkeme başkanı, avukata dosyanın tarafı olmadığını söyleyerek söz vermedi. Müşteki avukatı olduğunu belirten avukatın talebini tekrarlaması üzerine tartışma yaşandı.
Mahkeme heyeti, duruşmada sarf ettiği sözler nedeniyle avukat hakkında disiplin soruşturması yapılması için Ankara Barosu'na müzekkere yazılmasına karar verdi.
Beyanların ardından ara kararı açıklayan mahkeme, sanık Demir'in duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi ve davayı 21 Kasım'a erteledi.
''BİR ÖRNEĞİNİ İSTİYORUM''
Duruşmanın sonlanması üzerine aynı müşteki avukatı, "Zaptın değiştirileceğine eminim, bir örneğini istiyorum." diyerek duruşma tutanağını istedi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Siz beni resmi belgede sahtecilikle mi suçluyorsunuz?" diyerek avukat hakkında soruşturma yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına karar verdi.