İzmir depreminde 11 kişinin hayatını kaybettiği Yılmaz Erbek Apartmanı B Blok'un yapımı ile sonraki süreçte eksik ve hatalı değerlendirme, yetersiz denetim iddialarıyla haklarında "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılan 7 eski kamu görevlisi, hakim karşısına çıktı. Yapımı sürecinde hazırlanan statik raporunu imzalayan dönemin belediye çalışanı Z.D., imza yeterliliğinin olmadığını dile getirdi ve "Daha deneme sürecindeydim. İşe giriş işlemlerim bile yapılmamıştı." ifadelerini kullandı.
İzmir'deki depremde çöken binalardan Yılmaz Erbek Apartmanı B Blok için yürütülen soruşturma sürüyor.
2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, Bornova Belediyesinde geçmiş dönemlerde görev yapmış tutuksuz sanıklar imar müdürü şehir plancısı B.E, yapı kullanma birimi personeli A.Y, yapı ruhsat şefi H.H, imar şefliğinden mimar B.B, ruhsat düzenleme birimi personeli F.G, yapı kullanma biriminden tekniker S.Ç, betonarme biriminden inşaat mühendisi Z.D ile depremde hayatını kaybedenlerin yakınları ve avukatları katıldı.
B.E, A.Y, H.H, B.B, F.G. ve S.Ç, savunmalarında Bornova Belediyesi tarafından 1998 tarihinde yapı ruhsatı verilmiş binanın betonarme projesinde imzalarının ve yetkilerinin bulunmadığını, üzerlerine atılı "görevi kötüye kullanma" suçlarını kabul etmediklerini belirterek beraat talep etti. İnşaat mühendisi Z.D. ise 2 yıl özel sektörde çalıştıktan sonra başvurduğu Bornova Belediyesinde çok kısa süre çalıştığını, o dönemde Yılmaz Erbek Apartmanı'na ait statik rapora çalışma arkadaşlarının yönlendirmesiyle imza attığını savundu.
Acemi olduğunu, birlikte çalıştığı insanları da iyi tanımadığını öne süren Z.D, mahkemede şunları söyledi: "Bornova Belediyesinde 1 hafta ya da 10 gün çalıştım. Sonra bana uygun olmadığını düşünerek işi bıraktım. Daha deneme aşamasındaydım. Betonarme masasında çalışıyordum, çalışma arkadaşlarımın yönlendirmesiyle imzaladım. Suçsuzum, görevi kötüye kullanmadım. İmza yeterliliğim yoktu. İmzam var ama acemiliğim oldu. Daha deneme sürecindeydim. İşe giriş işlemlerim bile yapılmamıştı. İmza dışında sorumluluğum yoktur." Z.D'nin avukatı Ege Görkem Ertürk ise projeyi bilmeden imza atan müvekkilinin, "liyakatsız yapı" nedeniyle kaçınılmaz hataya düştüğünü, bu nedenle beraat istediklerini kaydetti.
"HERKES İMZA ATMIŞ AMA SUÇLU YOK" Yılmaz Erbek Apartmanı'nın zeminindeki alışveriş merkezinde kasiyer olarak çalışırken depreme yakalanan ve hayatını kaybeden Serhat Er'in annesi Nazire Er, oğlunun sadece 10 gün Bayraklı'daki mağazada görev yaptığını ifade etti. Koronavirüs salgını nedeniyle alışveriş merkezindeki diğer personelin raporlu olduğunu, oğlunun ise 10 günlük geçici görevle yıkılan binadaki mağazada çalıştığını anlatan Nazire Er, sanıkların cezalandırılmasını istedi. Alışveriş merkezine ekmek almak amacıyla girdiği sırada meydana gelen depremde yaşamını yitiren 71 yaşındaki Ali Fatin Ülger'in oğlu N. Ülger ise şöyle konuştu: "Sanıkları dinlediğimde hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmiyor. Herkes imza atmış ama burada suçlu yok. İmalat sırasında hiçbir devlet görevlisi yok. Dükkanlar birleştirilmiş, duvarlar kaldırılmış, bina çürük ve buna belediye görevlileri göz yummuş, eksikler göz ardı edilmiş. 10 günlük çalışana imza attırmışlar. Onu görevlendirenlerden de şikayetçiyim. 11 kişi yaşamını yitirdi." Müşteki avukatlarından Murat Tanılı ise alışveriş merkezinde çalışan yeğeni Onur Karakoç'un da enkaz altında kalanlar arasında bulunduğunu dile getirerek, "Mağazanın acil çıkış kapısı da yok çünkü önüne reyon konulmuş. Yeğenim çıkışa 5 metre kala yaşamını yitirdi." dedi. Yılmaz Erbek Apartmanı'nda yaşamını kaybedenlerin yakınları, müşteki olarak katıldıkları duruşmada sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek cezalandırılmalarını istedi. Duruşma, inşaat mühendisi Z.D'nin Bornova Belediyesinde çalıştığı döneme ait kayıtlar ve diğer sanıkların görev tanımlarına ilişkin bilgilerin istenmesine karar verilerek 17 Ocak tarihine ertelendi.
NE OLMUŞTU? İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Yılmaz Erbek Apartmanı B Blok'ta 11 kişi hayatını kaybetmiş, 11 kişi yaralanmıştı. Şüphelilerden kamu görevlisi olanların dosyaları ayrılmış, "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 12 sanık hakkında İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Sanıklardan proje denetçisi R.D.G. ise ilk duruşma öncesinde yaşamını yitirmişti. Mahkeme heyeti, davanın tek tutuklu sanığı Mustafa Yılmaz'a 15 yıl, inşaat mühendisi Ali Özsoy'a 10 yıl, yapı denetim şirketi yetkilileri Binay Bükey ve Eşref Pervis Toğulga ile fenni mesul Nurettin Bozdoğan'a 7 yıl 6'şar ay hapis cezaları vermişti. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, A ve B bloklardan oluşan Yılmaz Erbek Apartmanı için hazırlanan betonarme projesine ve apartmana ait yapı ruhsatına 1998'de Bornova Belediyesi yetkilileri tarafından onay verildiği belirtilmişti. İddianamede, apartmanın bloklarında bulunan bağımsız bölümlerine de 2006 yıllarında iki kez yapı kullanım izin belgesi verildiği kaydedilmiş, 7 kamu görevlisinin binadan sorumlu oldukları vurgulanmıştı.