Karaköy'ün en işlek noktalarından Bankalar Caddesi'nde ilk başlarda İtalyan bankası olan ve sonrasında önemli Türk bankalarından birine ev sahipliği yapan bina,300 yaşından daha eski olduğu tespit edilmiş tarihi çeşme hamamını da içinde bulunduruyor. Şimdilerde otel olarak hizmet veren yapının en üst katında ise Türk lezzetlerine farklı yorum katan bir mekan var.
Tarihi binaları değerlendirmeye özen gösteren ve yatırımlarını bu doğrultuda yapan Alper Karavar ve Gürol Yığar, Mesai'nin doğuş hikayesini şöyle özetliyor: "Yaptığımız projelerde özellikle içerisinde tarihi dokular ve kendine has bir hikayesi olan bina veya ortamları tercih etmeye özen gösteriyoruz. Bu hassasiyetin hem ticari hem de misyonlarımız anlamında sebepleri oldukça fazla olsa da en belirgin sebebini sorarsanız geleneksel Türk lezzetlerini ve misafirperverliğini mümkün olduğu globalleştirmek."
TÜRK MEZELERİNE FARKLI YORUM
İstanbul'un en eski ve orijinalliğini korumayı başarmış semtlerinden Karaköy'de yer alan mekan, Türk mutfağındaki meze kültürüne farklı yorum katan menüsüyle dikkat çekiyor.Şef Ali Karababa, "İmza mezelerimizin her biri ince tat dengeleriyle hazırlanıyor. Geleneksel tatları modern tekniklerle, aslını da çok kaybetmeden bir araya getiriyoruz" diyereklezzet sırlarını şöyle paylaştı:
Mutabık: Geleneksel muhammara, çıtır el açması baklava yufkaları, minik yoğurt dokunuşu ve nar ekşisi sosuyla servis ediliyor.
Adalı:4 çeşit peynir ve taze baharatlarla hazırlanmış, yeşil crumble ile renklenen damakları diğer lezzetlere hazırlıyor.
Avokado Kremalı Levrek Turşusu: Geleneksel şekilde turşulanmış levrek parçaları, masaları balıksız bırakmak istemeyenler için bir alternatif.
Reçelli Çiğ Köfte: Herkesin gözdesi olan çiğ köfteyi özel tarifimiz olan isot reçeliyle yükseltiyoruz.
Müdür: Hardallı sos içerisinde narenciye asidiyle pişmiş dana lokum parçaları, fermente portakal dokunuşuyla harmanlanıyor.
Mezelerin yalnızca lezzet açısından değil, aynı zamanda orijinallikleriyle de deneyimleyen herkese anlatacak bir hikâye sunduğunu dile getiren Şef Karababa, "Binanın tarihi bir banka olması sebebiyle imza mezelerimize isim koyarken, bankada çalışan insanların mesai saatlerinde yoğunlukla kullandığı kelimeleri (müdür, mütabık ,mühür vb.) tercih etmeye özen gösterdik"ifadelerini kullandı.